Sayfalar

İmaj ve Algı Sorunumuz


Hayat bir dengeden ve bir ahengten ibaret olmalı. Denge insanın kurallara, yerleşmiş genel edep ve adaba uygun olarak kıyafetimizi, duruşumuzu disiplin altına almaktır. Aheng ise göze ve gönle hoş gelen şairane, kadın olarak zarif, asil, arifane, hekimane ve safiyane duruşumuzdur. Denge ve aheng bizim nasıl bir imaja sahip olduğumuzu ve nasıl bir algıyla toplum içinde bulunduğumuzun bir göstergesidir. Kıyafeti sadece üzerimize geçirdiğimiz elbiseden ibaret görmememiz gerekir. Kıyafet esas olarak ahlaki davranışlarımızdır. İyiliklerimizdir, gülümsememiz ve gülümsetmemizdir. Gönül almamız ve gönül yapmamızdır. Ne yazık ki insanlık ve müslümanlık olarak buna tam manasıyla idrak edemediğimizi söyleyebilirim.

Aşırı pahalı ve dikkat çeken elbiseler, marka kullanma hastalığı, köşklerde saraylarda oturma özentisi, yatlar katlar sahibi olmak, şan şöhret ve mevki makam içinde kibirle gururlanmak elbette tasvip edilen bir durum değildir. Aslolan varlığı da, darlığı da bilerek ve bunun idrakinde bir hayat sürerek ancak insanlık içinde itibar sahibi olunur. Toplumda iyi bir algı oluşturmanın, iyi bir imaj bırakmanın karşılığı gönül adamı olabilmekten geçer.

İnsanımızın imaj ve algı sorunu vardır. Yukarıda belirttiğimiz gibi hayatımızı dengede tutmak ve aheng içinde yaşamamızın sırrı inanç ve inanca dayalı şuur içinde bir hayat sürmekle yatar. Herşeyi yerli yerinde kullanabilmek gerekir. Örneğin bir tesettürlü kadının, inancının gerektirdiği gibi örtünmemesi, onun imajını yerle bir eder. Bu durum gerek inanç, gerek kültür açısından bir cehalet ve gaflet göstergesidir. Yine yatak kıyafetiyle, ya da inancımıza uygun olmayan tarzdaki başörtüsü ya da kıyafetlerle sokağa çıkamayız. Spor kıyafetlerle, ciddi iş toplantılarında bulunamayız. Sokağa, çarşı ve pazara giderken eşofmanımızla pejmürde bir şekilde görünüm içinde olamayız.

Açıkçası neye nasıl inanırsak inanalım, açık, kapalı, mütedeyyin, muhafazakar ya da modern hayat tarzını benimsemiş kişiler, kendi inanç ve kültürün gereği denge ve aheng içinde olmayı kendilerine şiar kabul etmelidirler. Özellikle kadınlar olarak bizler, yanlış anlaşılmaları önleyecek şekilde davranışlarda titizlik göstermeli, bizleri örnek alan herkese doğru yönlendirmeler yapmalı ve bilakis hepimiz kadınlık onurumuzu yüceltmeliyiz.

Türkan Eraslankılıç


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder