Ben bir anneyim.. Babasız bir çocuğun annesi gibi bir anneyim. Bin bir iftiraya, bin bir eziyete, bin bir cefaya boyun eğmeyen, her türlü kötülüğe karşı dimdik ayakta duran, iffet timsali bir Meryem, bir o kadar masumane kadın gibi bir anneyim ben.
Ben bir anneyim.. Bütün ümmetin annesi, ilk Mümine ve ilk Müslime olan Hatice gibiyim ben. Cehalet devrinden kurtulup, saadet devriyle müşerref olan soylu bir kadın gibiyim ben. Cennetle ilk müjdelenen ilk Müslüman kadar sahabeden, O inancın en yüce duygularını taşıyan, o devrin aşkını, coşkusunu ve heyecanını yaşayan bir kadın gibi duygulu bir anneyim ben.
Ben bir anneyim.. İki kuzusunu kaybetmiş gibi, bir matemimle, yedi kat semavatın ağlaştığı Fatıma gibi yüreği yanan bir anne gibiyim ben. Gözyaşı pınarım kurusa da ben bir anneyim.. Yüreğinin sızısını asırlar boyunca, kıyamete sürecek kadar derinden hisseden, bütün insanlığın matemine sebep olacak kadar da, evlat acısının ne demek olduğunu bilen, bilenen ve bilinçlenecek kadar duygu ve düşünce değerleri olan bir anneyim ben.
Ben bir anneyim.. Dumlupınar’da mermi taşıyan Anadolu kadını bir Zeynep, Çanakkale'de yara saran hemşire bir Ayşe gibiyim. Eşkıyaya ve vatan hainlerine karşı evladını şehit veren, şehit anası gibi bir anneyim ben. Tarlada çalışan bir amele, fabrikada çalışan bir overlokçu kadın gibi umutla nefes alan, umutla nefes veren bir anne gibiyim.
Ben bir anneyim.. Bosna'dan Çeçenistan’a, Afganistan'dan Filipin’lere, Irak’tan Filistin’e, Libya'dan benzeri tüm İslam coğrafyasında din, iman, ar, namus, vatan ve bağımsızlık için savaşan yiğitlerin annesi kadar hüzünlü ve metanetli bir anneyim ben.
Ben bir anneyim.. Vietnam’da, atom bombaları arasında, ölü bebeğine göğsüne yaslayarak dirilmesi için emzirmeye çalışan, çaresiz bir annenin duygularını taşıyacak kadar duyarlı bir anneyim ben. Onun için bir bebeğinin ölümü demek, bin insanlığın ölümüne eş değer. Bir kinin ve nefretin taşıdığı yüreği taşıyan bir anne kadar, öfke ve hiddet duyan bir anneyim ben.. İnsanlık ayıbının hesaba çekileceği günü bekleyen, gözyaşlarını bir bomba gibi içinde sakladığı, bir ibretlik vesikası gibi insanlık karşısında bütün gücüyle ayakta durabilen bir anne gibi anneyim ben..
Ben bir anneyim.. Yakıcı çöllerde çocuklarının karnını doyuramayan, çocuklarını oyalamak için de ateş yakarak ocakta çakıl taşları kaynatan bir anneyim ben. Somali'de, açlık kamplarında bebeğini şefkatiyle doyuran anneler gibi bir anneyim ben.
Ben bir anneyim.. Metropollerde küçücük, yalınayaklı ve annesinin eteğinden tutunarak yürüyen sümüklü çocuğuyla, çöp toplayan bir kadın kadar kaderini kederiyle karıştıran, bir anne gibi anneyim ben. Bacağı kopmuş bir plastik bebek, giyilmiş ve bırakılmış bir çocuk gömleği, ısırılmış yarım bırakılmış bir çikolatayı sümüklü çocuğuna gülümseyerek uzatan, kendisi için de sırları dökülmüş kırık, sedef bir güzellik aynasını eline alan, yüzüne tutan, gülümseyerek ve hüzünle hayallere dalan bir anne kadar yürekli bir anneyim ben.
Ben bir anneyim.. Bilinen ve bilinmeyen bütün anneler gibi duygulu ve duyarlı bir anneyim. Anneliğin kutsiyetini üzerinde taşıyan, bu lütuf için Allah'a şükreden, zikreden ve dua eden bir anneyim.
Türkan Eraslankılıç
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder