Pantolon, sanayi devrimiyle birlikte kadın işçilerin rahat
etmeleri düşünülerek, bir işçi giysisi olarak kadınların hayatlarında yer aldı.
Kadın, erkeklere has işleri de yapmaya başlayınca maskülen ve uniseks kıyafetlerin
tamamı, kadınların gardırobunda yer almaya başladı. Belki zaruretten doğan bu
durum, sanki pantalon kadınların olmazsa olmaz çağdaş bir giysisi olarak
algılanmaya başlandı. Oysa pantalon gerçekte bir kadın giysisi değildi. Ne
yazık ki, kıyafetler duygu ve düşünceleri ve davranışları da değiştiriverdi.
Kıyafet kültüründeki bu paradigma değişikliği, bütün değerleri domino taşı gibi
etkiledi ve alt üst etti.
Sosyal hayatta da grafize edilen, yönlendirme tabelalarında;
kadın için etek, erkek için de pantolon imgeleri yer alır. Zaten kadınların
genel olarak gardıroplarında daha çok etekler yer almalı. Bazı hanımefendiler
ise asla pantalon kullanmazlar ve kendi kültür kodlarıyla çatışmazlar.
Kadınların etek boyları kendi anlayışları doğrultusunda maksi, mini, dizaltı
etekleri tercih ettikleri gibi, daha marjinal süper mini etek giyen punkçu,
popçu, rockçı akımların giyim tarzı etkisinde kalan bayanları da görmek mümkün.
Oysa eteğin bir giysi ve imajdan önce kadının mahrem değerlerini koruyan bir
unsur olduğunu da unutmamak gerekir.
Kadın yaratılış olarak marjinallikten uzak durmalı.
Marjinallik köşeli ve acıtıcı bir durum. Etekle marjinal bir kasırgaya
tutulmak, aynı zamanda erozyana uğramak insanlığın ve kadınlığın çöküşüne zemin
hazırlamaktır. İster büzgülü, pileli, yırtmaçlı, ister kalem, kloş etek, ister
fırfırlı etek olsun, bir kadın eteği seçerken, başta kadınlık değerlerini
düşünerek seçmeli, sonra da kendisine en uygunu ve şık olanı benimsemelidir.
İster antik, etnik, otantik, ister klasik, mistik ve fantestik olun, ister
vintage ya da çağdaş stili benimseyin, giyim kuşam ve etek kullanımında dikkat
edilecek husus insanlık ve kadınlık değerleridir.
Etek kullanımı kadının hatlarını izole ettiği gibi,
pantalonun da, eteğin yerini asla tutmayacağını ve onun işlevini yerine
getiremeyeceğine bilmeliyiz. Hangi anlayışta
ve hangi yaşam tarzını benimseyen bir kadın olursak olalım; etek
kullanımını odak noktamız olarak belirlediğimizde, eteklerle uygun parçaları tüm kombinlerimizde bir ahenk oluşturarak seçeriz. Çünkü zerafet, gerek
etek boyları, gerek etek çeşitleri, stil ve model olarak kadının kimlik ve
kişiliğini belirleyen unsurlardır.
Modern şehir hayatı ve beraberinde getirdiği iş hayatı,
pantalonu kadınlar için kurtarıcı bir elbise olarak öne çıkartsa da, giyim
kuşamda kadınların etekle yapılan kombinleri tercih etmeleri, aynı zamanda doğal
haleti ruh içinde olmaları demektir. Etekli kombinler statüsü ne olursa olsun
her kadın için zariftir, asildir. Kadın diniyle, inancıyla, örfü, adediyle, gelenekleriyle,
mezhebi ve meşrebiyle etek kullanması aynı zamanda kadim kültürü yaşatması açısından önemli bir değerdir. Ayrıca
erkeklerin doğal olarak etek giymediği gibi, karşıt olarak da kadınların da
pantalon yerine eteği tercih etmesi üzerinde durulması gereken bir konudur.
Türkan Eraslankılıç
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder