Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Kıyafetimizle Kendimiz Olalım; Başkalarına Benzemeyelim

Paylaşımlarımı yakından takip edenleriniz bilirler ki; giyinmeyi sadece elbise olarak nitelemek yerine, kıyafet kavramını bütüncül bir değer olarak kullandığımı bilirler.  Elbise kavramının sadece tekstil anlamında bir değer olduğunu, fakat kıyafeti ise, taşıyanın inanç ve kültür değerlerine göre şekil bulduğu, bununla birlikte ahlaki davranışlarını da içine aldıgını tekrar tekrar izah etme gereğini duyuyorum. Çünkü bana göre  giyinme kültürü, aynı zamanda medeniyet kodlarını içermektedir. Bu açıdan da her insan önemlidir. Her insanın kimliği, kişilik özellikleri de kendisine has ve özeldir. Doğal olarak kıyafet de her birey için, kendine has özel bir değer taşımalıdır.

Tekstil ve moda dünyası sanayileştikçe, kendisine ait hayat tarzı olan insanların zevk ve beğeni anlayışlarına genel bir anlayış aşılanarak, insanların bilinçaltlarına "Bu model iyidir, hatta bu en güzelidir"  fikri reklam ve pazarlamayla enjekte edilmektedir. Ne yazık ki; moda kalabalıkların beğenisi olarak algılanmakta ve bu düzen de böyle sürüp gitmektedir.

Tekstildeki  sanayileşme sonucu atölyelerin oluşumuyla, konfeksiyon adıyla bizi hazır giyimle tanıştırdı. Bu durumla birlikte, birbirine benzer kıyafetleri birbirimizin üzerlerinde görür olduk. Oysa bundan önce, her insan yapısına göre kendi kıyafetini belirleme ve sevdiği kıyafeti tercih etme özgürlüğüne sahipti. Fakat parası olan, aklı olan, kültürü olan ve kendine özgüveni olan, kendisine özgü kıyafeti, yine özel terzileriyle sahip olabiliyor, en kötü ihtimalle  kendisine has kıyafeti özel butiklerden temin etme yoluna gidebiliyor. Çünkü butiklerde birbirine benzemeyen orjinal kıyafetler bulmak hala günümüzde  mümkün olabiliyor.

Tercih edeceğimiz bir kıyafet en az bizim kadar orjin değerleri taşımalı, aynı zamanda da başkaları tarafından da takdir toplayabilmelidir. Eğer kendimize orjin bir kıyafet bulamıyorsak, o zaman satın aldığımız bir elbise üzerinde kendimize has fikirleri yansıtacak küçük küçük dokunuşlar yapabilmeli ve kıyafetlerimizde tadilat imkanı bulabilmeliyiz.

Giydiğimiz elbise, kullandığımız çanta, ya da herhangi bir objede mutlaka filancaya benzeyelim düşüncesini taşımamalıyız. Malesef söylemem gerekirse "Saç modelim filan şarkıcıya benzesin, jest ve mimiklerimle filanca oyuncuya benzemeli" dememeli, hal ve tavırlarımızla popüler kişilere benzeme rüzgarına kapılınmamalıdır. Çünkü kıyafet sadece elbiselerimiz değil; tam aksine  hal, hareket, tavır ve davranışlarımızın bütününü kapsadığını unutmamalıyız.

Bu durumda kıyafetlerimizle başkasına benzemek demek,kimlik ve kişiliğimizi çöpe atmak anlamına gelir. Böyle bir durumdan kesinlikle kaçınmalıyız. Gerek görsel olarak, gerek davranış olarak, kendimizi ve kendi  değerlerimizi ölçü almalıyız. Bir elbisenin beğenmediğimiz düğmesi bile olsa onu değiştirerek, estetik bir tatmin duygusuyla şıklığı yaşamalıyız.


Türkan Eraslankılıç

İlginizi çekebilecek diğer konular...


Modaya Göre Değil; Ortama Göre Giyinmek


Zarafet Kadınlara Mahsustur

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder