Kadın ve stil dergileri gün geçtikçe
muhafazakar kadınların ilgisini çekmektedir. Artık muhafazakar
kadın ister açık, ister kapalı dediğimiz hayat tarzıyla, daha
ölçülü ve daha bilinçli bir hayat tarzını benimsemektedir.
Özellikle muhafazakar kesimin de içinde bulunduğu bayanlar, artık
toplum içinde, gerek çalışan kadın, gerek üniversitede okuyan
ve ev kadınları toplum içindeki eşitlik ilkelerinde günden güne
hak kazanınca ortadaki ayrımcılık da resmen giderilmiş oldu.
Artık açık kadınlarımız üniversitede ve resmi dairelerde
olduğu gibi, tesettürlü hanımefendilerimiz de üniversiteye
rahatlıkla gidebiliyor ve resmi dairelerde baş örtülü
kıyafetiyle çalışabiliyorlar. İşte muhafazakar kadın
dergilerinin işlevi kadınlar arasındaki sevgi, saygı ve
kaynaşmayı tesis eden yayınlarıyla önemli bir basın hizmeti
görmektedirler. Bu dergilerden birisi de Aysha yaşam ve stil
dergisidir.
Ben de Aysha dergisinin lansman
gecesine katıldım. Gayet güzel bir gece geçirdiğimi
söyleyebilirim. Lansman gecesinde kadına yönelik şiddete dikkat
çekildi. Gecede düzenlenen defiledeyse gözler türbanla podyuma
çıkan Tuğçe Kazaz’daydı. Kazaz, tesettür defilesinde yer
almasını, geçirdiği manevi dönüşüme bağladı. Lansman
gecesinde, Bala, Ferace, Jaade ve tasarımcı Hacer Günday’ın
koleksiyonlarından oluşan karma defilede podyuma çıktı Tuğçe
Kazaz.
Bir süre arayışlarda olan ve
maneviyatla yakından ilgilenmeye başlayan Kazaz, defilenin baş
mankeniydi.13 yıllık modellik kariyerinde ilk kez türbanla
podyumda yürüyen Kazaz, aklının doğrusu ve kalbinin duygusuyla
hareket ettiğini söylemeyi ihmal etmedi. Kazaz, son dönemde
yaşadığı dönüşümle ilgili olarak da “Maneviyat, insanın
kendi özünde yaşadığı çok özel bir durum. Hayatımın hiçbir
döneminde insan ayırımı yapmadım, ya da hiç kimseye şekilci
yaklaşmadım. Şunu söyleyebilirim ki; manevi değerlerimin
farkındayım ve bu durum beni gayet huzurlu kılıyor” dedi.
Türkan Eraslankılıç
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder