Biz öyle bir milletiz ki; Allah'a inanan, peygamberine sadakatla bağlanan bir Ebubekir gibiyiz. Adaletin timsali, hakkı koruyan, haksızlığa boyun eğmeyen bir Ömer kadar, zulme karşı hiddetliyiz. Biz inancımız, dinimiz, vatanımız, namusumuz, için keskin bir Zülfikar gibiyiz. Ali gibi cesaret ve ilim sahibi, Osman gibi yumuşak, mütevazı nurlu yüzleriz. Biz öyle bir milletiz ki; Asrısaadetten bu yana kutlu bir ümmetiz. Biz öyle bir milletiz ki; çağlar kapayan, çağlar açan, çağlar üstü Fatihlerin nesliyiz.
Biz Fatihler, Yavuzlar, Kanunileriz. Ortaasya'dan, Malazgirt'ten, Anadolu bozkırlarından Rumeli'ye, Rumeli'den Balkanlara, avrupanın içlerine kadar iz süren, Viyana önlerinde at oynatan yiğit erleriz. Biz Musul Kerkük'ten, Hicaz bölgesine, Yemen türküleriyle Suriye, Mısır, Trablusgarba selam veren, Fas, Tunus, Cezayir'e kadar uzanan asil bir milletiz. İşte Balkanlar, işte Ortadoğu, işte Türki Cumhuriyetler; Türkmenler, Azeriler, Kırımlılar, Tatarlar, Özbekler ve daha niceleri... İşte iç içe yaşadığımız Türkler, Araplar, Kürtler, Acemler, Çeçenler, Çerkezler... Süryaniler, Ermeniler, Rumlar Osmanlının adaletinde sevgi, şefkat ve merhamet gören bütün halklar, bütün tebalar. İşte biz bu yüzden büyük bir milletiz. İnsanın özüne ve özeline değer veren, muhabbet ve ünsiyet kesbeden yüce bir milletiz.
Biz öyle bir milletiz ki; vakıf medeniyetinin yegane temsilcileriyiz. Camiler, medreseler, imarethaneler, şifahaneler, rasathaneler, çeşmeler, kuleler, köprüler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar... Bir taraftan köşkler, yalılar, saraylar... Hayvanlara, çevreye duyarlı insanlar. Kanunnameler, fermanlar, hattı hümayunlar... İşte biz öyle milletiz. İşte biz asımın nesliyiz.
Biz öyle bir milletiz ki; geçmişin acısını yüreğimizde hisseden bir milletiz... Başımız yumuşaktır ama; boyun eğmeye, asılmaya gelmeyiz. Düşman çizmesi de görsek, ihanet edenden dipçik de yesek, tırnaklarımız kökünden sökülse, işkence de görsek, sabırla düşmanımızı tükürüğümüzle boğacağımız anı bekleriz. Biz öyle bir milletiz ki; yakılsak, yıkılsak da, bir gün gelir, küllerinden yeniden doğan bir milletiz.
Biz öyle bir milletiz ki; bizi özümüzden koparan emperyalist güçler, dahili ve harici ihanet çetelerinin binbir türlü hile ve desiselerini bozup, dağıtan, yeniden özümüze dönmeyi söz veren bir neslin temsilcileriyiz. Tersyüz olmuş olan, inanç, ahlak, kültür değerlerimizin yeniden inşasına ve imarına yönelik öze dönüş hamlelerimizi hazmedemeyen, mutlu azınlığın taşkınlıklarına karşı, daha dikkatli, daha rikkatli bir tutumla, eskimez, pörsümez bir inançla dimdik ayakta, asla bir daha gaflete düşmeyecek, tarihimizden ders alan yüce bir milletiz.
Biz bir milletiz... Sen, ben, o... Biz, siz, onlar; hep birlikte yüce bir milletiz. Asya’ya, Orta asyaya, Afrikaya, uzak doğuya, avrupadan amerikaya kadar, dünyanın yedi kıtasında nerede bir mazlum varsa, açlık, susuzluk, yalnızlık çeken varsa, zulüm gören, insanlık onuru zedelenen her kim varsa, dinine, ırkına, mezhebine, meşrebine bakılmaksızın, kimse yok mu diye feryad edenlerin çığlıklarını yüreğinde hisseden, yardımına koşan alicenap ve hamiyetsever bir milletiz.
Biz öyle bir milletiz ki; alçaklığa, ihanete düşmeyiz. Biz milletiz asla pravakosyona gelmeyiz.
Türkan Eraslankılıç
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder