İster kadın, ister erkek, ister genç ister yaşlı olalım
giyinmek demek aynı zamanda derli toplu olmak demektir. Derli toplu olmak,
sadece kıyafetlerimizi düzeltmek anlamına gelmemelidir. Giyim kuşam kültürünü
oluşturan bütün değerlerin kıyafetlerimizde yansıdığını görmemiz gerekir. Bir
elbisenin, kullandığımız aksesuarların, takıların ve duruşumuzun duygu ve
düşünceleri harekete geçirecek öğeleri taşımaması gerekir.
Mütedeyyin ve muhafazakar yapıdaki düşünce sahiplerinin buna
azami derecede dikkat etmesi önemlidir. Derli toplu olmak demek; mütedeyyin bir
kadının hassasiyetini ortaya koyar. Modanın dayattığını değil; inancın,
inançtan doğan iffet ve namus değerlerinin ortaya koyduğu ilke ve prensiplerden
hareket ederek, kadının bir iffet ve namus timsali olduğu gerçeğiyle ortaya
koyduğu algıyı bir olgu olarak kabul edebilmeliyiz.
Giyim kuşamı sadece üzerimize geçirdiğimiz elbiseden ibaret
görmemekle birlikte, diğer aksesuarlarla birlikte değerlendirdiğimiz gibi,
bakış, duruş, davranış gibi unsurların kıyafetimizi bütünlediğini görmeliyiz. Bir
İslam kadınının yürüyüşünün, edası ve konuşmalarıyla ancak bir kimlik ve bir
kişilik oluşturduğunu gözardı edemeyiz. Bir İslam kadınının nefes alış
verişi şuur içindedir. Onun hayatında cehalete, gaflete, atalete yer
yoktur.
Bir mağazadan aldığı elbisenin naylon poşetinde inancını
rencide eden, yazı ve resimlerle dolaşamaz. Böyle bir poşetle
birliktelik ve kabulleniş fotoğrafı veremez. Örneğin hayatında yeri olmayan,
tütün, alkollü içki, hatta banka kredi kartı reklamını içeren bir bir poşet ve
koliyi taşıması bile mütedeyyin kadın imajına, kimliğine ve kişiliğine vurulan
en büyük darbedir. O açıdan giyinmek, kılık kıyafete bürünmek, bütüncül bir
imaj olmaktır. Bu da kısacası derli toplu olmak demektir.
Türkan Eraslankılıç
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder