Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Hem Modada Uzman, Hem de Manken Olunabilir mi?


Günümüzde iş ve kariyer planında yapılan konuşmalarda, profesyonellik kelimesi sık sık kullanılmaktadır. Profesyonelliğin türkçe tam olarak karşılığı ise uzmanlıktır. Profesör kelimesi de profesyonellik kavramından doğan bir kelime olarak, bir nevi türkçe karşılığı da uzmanlıktır. Dolayısıyla profesyonel bir kimse, bir alanda ustalığını gösterir ve ustalığın hakkını tam anlamıyla yerine getirir. Birden fazla kariyeri olduğuna inanan kimse birden fazla iş yapabilir ama, tam anlamıyla bir işi yerine getirebilir mi tartışılır.

Bir insan iyi bildiği ve iyi seçtiği mesleği icra ettikçe diğerine zaman bulamıyor. Bir konuda ve bir işte bütün hayatını veren kişi içinde o alanda usta, uzman, hatta otorite olduğunu söylememiz mümkün. İşimiz gereği kendimizi kadın giyim ve kıyafet konusunda yetiştiriyor, özel olarak da tesettür alanında iş yapmaya çalışıyoruz. O kadar eksiğimiz var ki, bu eksikliklerimizi tamamlamak için bile zaman bulamıyoruz diyebilirim. Piyasaya baktığımızda kendisini moda ve stil alanında yetiştirmiş kimselerin tesettürü modaya uydurma yanlışlığı içinde olduğunu görmekle birlikte, kendisi de bizatihi koleksiyonun mankenliğini yaparak, tesettür kavramı içine yırtık kot pantolon modasını sokmaya çalışıyorlar.

Başörtülü olup, tesettürü Allah'ın emri olduğunu söyleyip, diğer başörtüsü kullanmayan kadınlara laf söyleme cürretini de gösterebiliyorlar. Akıl var mantık var; tesettür diğer bir anlatım ifadesiyle hicab ve nikab kelimeleriyle de ifade edilir. Hicab ar, namus ve utanma duygusudur ki bu duygu tüm kadınların bir anlamda yaratılışında var olan bir duygudur. Dolayısıyla tesettür modaya uymaz. Ancak moda, yani giyim adeti ve geleneği tesettüre uymak zorundadır. Tesettür modaya uyarsa, bu işin sonu sapma ve felaket olur. Eğer moda ve giyim alışkanlıkları tesettüre uyarsa insanımız için kurtuluş olur. Fitne ve fesat önlenmiş olur.

Benim görüşüm bir insan alanında usta ve profesyonel olduğu işi yapmalı. O işin felsefesini kendi özünde de içselleştirmeli. Mesleğiyle ilgili itibarını düşürecek basit işlere kalkışmamalı. Hele bir işin inanç ve amel yönüyle ilgili toplumda hassasiyetler varsa, o konuda kaidelere uymalı, kendini küçük düşürmemeli. Çünkü zamanla, toplum bilinçlendikçe iyiyi ve kötüyü ayırd edecektir. Bizim eleştirilerimiz birbirimiz için bir nevi uyarı kabilindedir; onları dışlamak asla değildir. Üzerimizde taşıdığımız bir elbisenin kumaşını kumaşçılar imal eder, terzi kumaşı diker, mağazalar elbiseyi satar, biz kullanıcılar da elbiseyi satın alır ve onu kullanırız.

Bırakın moda ve stil danışmanları kendi işini, tasarımcılar kendi işini, mankenler de kendi işlerini yapsınlar. Gerçekten marka olmak isteyen firmalar ise, ürün tanıtımlarını mankenlere yaptırsınlar. Böylesi daha güzel olur.

Herkes her işi kendisi yaparsa o işin hakkını veremez. O iş, iş olmaktan çıkar...

Türkan Eraslankılıç



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder