Karnı tok fakat, yüreği aç olan nesil yetiştirmek istemiyoruz!..

Onlar bizim çocuklarımız.. Onlar bizim geleceğimiz.. Onlar bizim daima ışıldayan incilerimiz… Bugün çocuklarımızın bayramı. Dünyada sadece Türkiye’de kutlanılan bir bayram. Bugün onlar için neşe ve sevinç kaynağı. En güzel kıyafetlerini giyip hazırlandıkları gösterilerini sunma zamanı.

Onlardaki heyecanı çok iyi hissediyorum. Ben de çocukken folklor ekibinde idim ve 23 Nisan’larda gösterilere çıkardım. Günlerce bunun heyecanını yaşardım. Aynı heyecanı kızımda da gördüm. Onlar için bu özel günü ben de kutlamak istedim.

Bayram ne güzel geliyor kulağa. Sevinçlerin mutlulukların toplumsal olarak yaşandığı kutlu bir gün. Bu güzel günde çocuklarımızı bir kez daha düşündüm. Onları nasıl yetiştirdiğimizi, neleri öğrettiğimizi, nelerden koruduğumuzu. Her ebeveyn bu konuda hassastır. Bende kızımın eğitimi konusunda inanılmaz hassasım. Bir çocuğun karakterinin, kişiliğinin küçük yaşlarda oturduğunu düşündüğümüzde, hassasiyetlerimiz bir kat daha artıyor.

Geçenlerde bir sosyal paylaşım sitesinde gezerken bir video gördüm. Normal baktığımızda sadece bir çizgi film görünüyor. Ama videoyu detaylı incelemişler ve detayları göstererek paylaşmışlar. Normal görüntünün arkasında çocukların yaşına göre olmaması gereken objeler ve yazılar mevcut. Bir şekilde bilinçaltlarına inilip farklı bir gençlik yetişmesi için uğraşan bir güç var sanki. 

Çocuklarımızı sadece bizler yetiştirmiyoruz. Televizyon, internet, görsel basın ve daha bir çok etken de çocuğun gelişim sürecinde etkili. Eğer bizler gözetimimiz altında tutmaz isek bu diğer unsurların eline çocuğumuzu bırakmış oluruz. Her türlü uygunsuz sahnelerin olduğu televizyona, her şeyin açıkça görüntülendiği internete ve her şeyin yazılıp çizildiği görsel basına.

Ufacık yaşlarda ki çocuklar, her şeyi biliyor ve bazen uygulamaya dahi geçebiliyorlar. Sokaklarda küçük yaşta sigara içen çocuklara rastlıyorum. Yaşlarına bakmadan sevgili edinip gezen, küfrün normal bir şey olduğunu görüp her daim ağızlarında yer eden çocuklara rastlıyorum. Akıllarına doğruluk ve iyilik kavramları yerleştirilmediği için, yaptıklarının yanlış olduğunu bile bilmiyorlar. Bizler bu konuda duyarlı olmadıkça, diğer etkenler çocuklarımıza yaptıkları her yanlış tavrı doğru gösterip, o şekilde bir gençliğin oluşmasına sebep olacaktır.

Ne olur dikkat edelim ! .. Ne yaptığını, kimlerle görüştüğünü, neler izlediğini takip edelim.

Çocuğumuzu duyarsız bir insan olarak yetiştirmeyelim. Ahlak ve doğruluk kavramlarını aşılayıp, bayramlarını hakikat ve insanlık unsurları ile yaşamalarını öğretelim. Karnı tok fakat, yüreği aç olan çocuklarımıza gerekli özeni gösterelim. Kalplerini iman, ahlak ve güzel kavramlarla doldurup, her türlü açlıklarını giderelim. Karnı tok yüreği tok bir gençlik yetiştirip insan olma meziyetleri ile donatalım.

Bu güzel günde çocuklarımızı şımartalım. Biz de çocuklarımızla birlikte şımaralım. Bayram sevincini birlikte yaşayalım.. Bugünün onlara ait olduğunu söyleyip, özel olduklarını hissettirelim. Duyarlı, merhametli ve saygılı olmaları için elimizden geleni yapalım. Çocuğun kendine örnek aldığı kişi annesi ve babasıdır. Üzerimizde taşıdığımız bu yükün sorumluluğunu bilip kendi tavır ve davranışlarımıza da dikkat edelim. Bizler eğer sağlıklı ve iyi birerler olursak, çocuğumuzda öncelikle bu yönde ilerleyecektir. Onlar bizim en büyük hazinemiz. Bu hazinemize sahip çıkalım.

Türkan Eraslankılıç