Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Kına Hüzün ve Sevincin Bir İfadesidir

Beyaz.. Bir genç kızın pembe hayallerle kurduğu mutluluğunun hayali.. Hayatını anlamlandıracak bir beyaz sayfanın açılması hali. Bütün kirliliklerden ve günahlardan arınma hali.. Bir annenin evladını büyütüp, yetiştirerek çocukluktan çıkıp, bir hanımefendi olarak kendi hayatına adım attığını görmesinin resmi.. Bir babanın küçücük kızının büyüdüğünü görme mutluluğudur. Beyaz tek kelimeyle ifade edecek olursak masumiyettir.


Bütün renkler beyazda hayat bulur ve kendini en iyi şekilde beyazda ifade edebilir. Beyaz en temiz hayallerin baş tacıdır. Beyaz; gelinlik kızların gelinliğiyle, mutlulukların en güzelini paylaşmak için büyülü bir dünyanın ilk kapısını aralama halidir. Beyaz bir sayfada tek iken çift olduğu bir kader anıdır. Hayata birlikte bakabilmek, birlikte her şeye göğüs gerebilmek, birlikte ihtiyarlayabilmek anıdır. Beyaz; hakkıyla değer vermek, hakkıyla değer görebilmektir. Büyük bir aile olma hülyasının, efsunlu bir rüyaya, oradan hakikate ulaşabilmektir. Beyaz; ta ki mahşerde amel defterinin sağ taraftan verilme halidir.

Her genç kızın hayalini kurduğu mutluluğa adım atmadan önceki, en güzel günün kına gecesi olmasıdır. Annesinin dizinin dibinde geçirdiği ve babasının şefkatli kollarında kendini güvende hissettiği son günüdür. Babası evinde, kendi yatağında, kınalı elleri ile geçirdiği son gecesidir. Genç kız masumluğundan çıkıp, evinin hanımefendisi olma yolundaki ilk adımıdır. Kırmızı bindallısı, kınalı elleri kendisini hazırladığı yeni bir geleceğin başlangıcıdır. Bu sebeple, kına gecesinde toplanılır; şarkılar söylenir, türküler yakılır, çerezler yenilir, şerbetler içilir. Çalınır, oynanılır, eğlenilir. Herkes bu gecede aynı duyguları yaşar. 

Herkes sevdiğiyle mutlu olma hayalini kurar. Bu gecede, bekâr kızlar vakti zamanı gelince arzuladığı güzel bir yuva kurmak, evliler ise mutluluklarının ömür boyu sürmesini ister. Bekar kızlara hayırlı kısmetler, evlilere de huzurlu, mutlu, çocuklarıyla birlik ve düzenlik içinde yaşamları için dualar edilir. Bütün bu ritüeller, kınası yakılan genç kız için, "Sen gidiyorsun ama, bizim de yüreğimizin bir parçasını yanında götürüyorsun" demek isterler. Kınası yakılmış gelinlik kız ağlatılır. Adeta "Sakın bizi unutma. Sen unutsan bile, biz seni unutmayacağız" der gibidirler.

Gelinlik kız bu gecede bütün dostları, arkadaşları, akrabaları ve ailesiyle birlikte hem sevinci, hem de hüznü bir arada yaşamış olacaklardır. Bu geceyi ömür boyu gönüllerinde yaşatacak ve bu atmosferi gönüllerinde taşımış olacaklardır. Bu atmosfer fotoğraf ve videolara kaydedilerek, bu mutlu gece zaman zaman mutlu bir anı olarak hatırlanacaktır.

Anne, baba kızlarının mutluluğu için ömür boyu yapmış oldukları fedakârlıkları bir yana, kızlarının incinmemesi ve istediği mutluluğa kavuşması için artık tevekkül halindedirler. Kızları baba evini geride bırakıp, kendi yuvasına uçmak üzeredir. Anne baba gözleri yaşlı, mutluluk içinde hüzün, hüzün içinde de mutluluk duygusunu en yoğun bir şekilde yaşamaktadırlar. Çünkü kınası yakılan bir genç kız artık masumluğunun son günündedir. 

Geriye dönemeyeceği genç kızlık günlerinin son günüdür. Hayat ona artık bir başka pencereden açılacaktır. Kına kokan elleri yeni yaşamındaki günlerde biraz koksa da, devamında ise kınaları onu bırakıp gidecektir. Bütün bunları düşünmek bir genç kız için en büyük hüzündür. Evlilik hayatı hem mahrem bir kapalı kutu, hem de nelerin beklediği belli olmayan bir kaderdir. En mutlu hayallerin çizildiği bu yeni hayat, genç kıza mutluluk da getirebilir, hiç beklemediği acıları da yaşatabilir.

Bir anne baba için en büyük arzusu evladının mutlu olması ve yüzünün gülmesidir. Bunun tam aksi ise, bir anne baba için en büyük korkudur. Çünkü bizim gibi ülkelerde kadınlarımızın mutlu olması, erkeklerin inancına, insafına ve vicdanına bırakılmıştır. Üzüntüyle söylemeliyiz ki; bu yanlış zihniyet son yüzyılda geçerliliğini sürdürmektedir. 

Eşler birbirini flört ederek önceden tanısa da, eş, dost, akraba tavsiyesi görücü usulle nişanlanıp birbirlerini tanısalar da, iş kişinin ahlak ve karakterine dayanıyor. Yine üzüntüyle söylemeliyiz ki; iyi tanıdığımızı söylediğimiz bir kişinin evlenince olumsuz bir yönde değiştiğine de şahit olabiliyoruz. Son söz; "Bütün çocuklarımız mutlu olsun.. Bu dünyada cenneti yaşamak yerine, cehennemi yaşamasın.

Türkan Eraslankılıç

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder