Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Dünün Demodesi, Yarının Trendi


Bu yıl moda geçmişe dönmek.

Trendleri belirleyen keskin hatlara baktığımız zaman ilk gördüğümüz hep bir geçmişe dönme arzusu. Bunun en basit örneklerinden ilk aklıma gelen kat kat giyinme trendi. Eskiden köylerde, kasabalarda yaşayan insanların soğuktan korunmak için etek altına giydikleri şortlar, pantolonlar, düğünlerde topuklu ayakkabılarla giydikleri uzun çoraplar bugünün eklektik stilinin ham örnekleriydi.

Daha sonra annelerimizin gördükleri her boşluğa serdikleri danteller, ördükleri kazaklar, yaptıkları yamalar bugünün trend kavramında buluştu. Geçmişte ihtiyaçtan doğan şeyler bizler için trend olmadan önce gereksiz ve önemsizken bugün bu kavram çerçevesinde gözümüzde bir değere vakıf olabildi.



Tüm kombinlerimi Youtube Kanalımdan Stil Öneri Eşliğinde İzleyebilirsiniz. Tıklayın..

Belki de sanal ve dijital dünyamızda gerçek olan bir şeylere dokunma, hissetme arzusu dünün gerçeklerinin bugün moda olmasının en büyük sebebi.

Anneannelerimizin, annelerimizin ellerinden, gözlerinden, emeğinden çıkmış olan dantellere düne kadar ‘Ayy ne demode’ deyip dönüp bakmadık bile. Ama bugün baktığımızda bir trend olma yolunda ilerlediğini görüyor ve usul usul o sandıklara yanaşıyoruz. Şöyle bir alıcı gözle bakıyoruz. Ve aslında çok özgün ve yaratıcı parçalar olduklarını görüyoruz.

Böylece ‘nasıl görmek istersen öyle görürsün’ sözünün doğruluğuna bir kez daha şahit oluyoruz.


Bizler hep sonuçlara bakar sonucun değerlendirmesini yaparız. Güzel veya kötü kavramlarıyla sınırlıdır bakış açımız. Ancak o sonuca varana dek olan süreç bizim için en son düşünülecek ve görülecek şeydir. Nasıllar, niçinler hep detaydır. Ama asıl olan ve güzel olan detaylarda gizli değil midir?

Büyük bir işçilikle hazırlanan dokuma desenler, sağlam bir göz ve çaba isteyen dantel motifleri bunların hepsi detaylarda gizli olan, bir kıyafeti basitlikten zarifliğe taşıyan önemli detaylardır. Verilen emek ise en önemli detaylardan biridir. Es geçilmemesi ve muhakkak değer verilmesi gerekir. Gerekir ki ortaya çıkan sonuç herkesi mutlu edebilsin.


Her seferinde faklı konseptlerle karşımıza çıkan, yaratıcılığıyla kendine hayran bırakan Chanel’in baş tasarımcısı Karl Lagerfeld’in 2016 Sonbahar/Kış Haute Couture moda haftasında atölye konseptini podyuma taşıması, mankenlerin konukların önünde çalışan terzilerin, dikiş makinelerinin, aynaların ve manken büstlerinin arasından yürümesi bu durumun çok güzel bir örneğiydi. Terzilerinin emeklerine, işçiliklerine, markasını yaratan değerlere gösterdiği bu yakınlık bir teşekkürdü adeta.


Bu durumdan payını alan birçok markanın kış ve yaz koleksiyonlarında dantellere, dokuma desenlere yer verdiğini görebiliyoruz. Güzelliği ve ince işçiliği ile gözümüzü doldurduğu gibi bizlerde üzerimizde taşıdığımız zaman bu güzellik ve zariflikten nasibimizi alabiliriz.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder